menü

  • Ana Sayfa
  • Batuşka'nın Hikayesi
  • Müzikli Oyun Grubu
  • Oyun
  • Ruh&Zihin
  • Doğa
  • Ben&Ailem
  • Annelikte Keşkelerim
  • Sağlık
  • Sizin Notunuz
  • Şarkı Köşesi

    18 Mart 2015 Çarşamba

    Cocuk Gelisiminde Muzigin Faydalari 3 ve Orff Sistemi

    Cocuk Gelisiminde Muzigin Faydalari 3 ve Orff Sistemi
              Bir çocuğun en önemli işi oyundur. 
    Müzik temelinde şekillenen grup oyunları sayesindedir ki, 
    bebeğin tüm gelişimine en iyi katkıyı sağlayacak seviyeye erişilir.


    Yaptığım işin temelinde Orff Sistemi var. 

    Carl Orff, 1920'lerde çocuklar için müzik eğitimine yönelik araştırmalar yapmış ve yöntemler geliştirmiştir. Bu yöntemin, yaklaşımın ismi olarak Orff-Schulwerk tanımlaması ise 1930 larda ortaya çıkmıştır. Carl Orff'un geliştirdiği yöntemler bugün dünya çapında her yaş için kullanılır hale gelmiştir. 

    Hareket, dil, müziğin birleşimini ortaya koyan oyunların çocukların gelişimine çok büyük katkılar sağlayacağı düşüncesi ile yola çıkmıştır. Bugün, yapılan araştırmalar gösteriyor ki, gerçekten de, müzikten çok, çocuğun aktif olarak katıldığı müzikli etkinlikler, müzikli oyunlar beyin hücrelerini harekete geçiriyor.
    ·         
          Müzikli faaliyetler, bebeğin hayal gücü, gözlemciliği, estetik duygularını geliştiriyor ve pozitif davranış biçimleri oluşturması, kendini ifade etmesi, keşfetme ve yaratıcılığa ulaşması için bir fırsat sağlıyor.

    Orff Schulwerk anlayışında, ön planda olan teknik beceri veya müziksel yetenek değil, tersine aktif katılım, müzik topluluğuna uyma ve şekil vermedir.
    Bu yüzdendir ki, bu yaklaşım, bir teknik, bir müzik eğitimi değil, bir felsefe olarak görülmektedir.

    Ulrike Ungmair şöyle demiştir : "Temelinde müzik ve hareket altyapısı olsa da amacı müzisyenlerden çok insan yetiştirmektir."




    0-3 yaş anne-bebek müzikli oyun grubu

    En çok uyguladığım etkinliklerden biri bu. 0-3 yaş arası çocuklar anne, baba, ya da sevdikleri herhangi biri ile katılıyorlar. Müzik temelinde, şarkı söyleme, hareket ve dans ortaya koyuyoruz. Çocukla gelen kişi, ona bir şey öğretmeye değil, onunla birlikte oyun oynayıp eğlenmeye geliyorsa, dersler çok verimli geçiyor. Yani aslında, temel uygulamalar aynı, fakat esas olan, yaratım gücünü özgür bırakmak, dolayısıyla, her grup farklı bir enerji koyuyor derslerime.




    • Ebeveyn, içindeki çocuğu ne kadar ortaya koyarsa, çocuk derslere o kadar aktif katılım sağlıyor.

    Diğer önemli nokta da,



    • Ebeveyn, kendi çocuğunu diğerleri ile karşılaştırmaktan ne kadar uzak durur, onu bir şey yapması için zorlamaz, nazik şekilde yönlendirir ve kendi katılım gösterirse, çocuk o kadar hızlı şekilde derslere adapte olup her seferinde daha aktif hale geliyor.


    O yüzden, her derste vurguladığım, aslında hepimizin bildiği bir şeye burada değinmek istiyorum.


    Karşılaştırmaktan kaçınalım


    Her çocuk özeldir ve her çocuk kendine has özellikler taşır.

    Her çocuğun gelişim eğrisi kendine hastır.

    Her zaman olduğu gibi, bu müzikli etkinlik sırasında da, bebeğimizi diğer bebeklerle mukayese etmekten kaçınmalıyız. İçinizden geçen karşılaştırmayı sözle ifade etmeseniz bile, çocuklar sezgisel olduğundan, içinizden geçenleri kesinlikle biliyorlar.

    Kimi çocuk, etkinliğe ilk katıldığı anda kendini ortaya atıp dans etmeye başlar, kimisi için bu bir kaç ders alabilir. Hepimizin, her çocuğun duyguları farklı. O yüzden nasıl bir etkinliğe katılırsak katılalım, çocuğumuz için kararlar verip endişelenmekten uzak durmamız gerekir.
    Doğru ya da yanlış yoktur, çocuklar doğaçlama yolu ile özgürce keşfeder ve gözlemleyerek öğrenirler. 

    Herkes, kendini müzikle, dansla ifade etme yeteneğine sahiptir.
    Kendimizi ve çocuklarımızı özgür bırakırsak, yaratım gücümüzü en güçlü şekilde kullanmaya başlarız. 





    Hiç yorum yok :

    Yorum Gönder